Vincenzo Montella ile Röportaj: Türk Futboluna Vizyon ve Hedefler

A Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella’nın Röportajı

A Milli Takım’ın UEFA Uluslar Ligi’nde Galler ve Karadağ ile karşılaşacağı mücadeleler öncesinde, teknik direktör Vincenzo Montella, Hürriyet’e özel bir röportaj verdi. Montella, Türk futboluna dair vizyonunu ve takım içindeki dinamikleri samimi bir dille paylaştı.

-Sizi çok fazla yabancı teknik direktör gibi görmüyoruz. Siz nasıl hissediyorsunuz?

Bu durum benim için oldukça anlamlı. Sorumluluklarımın bilincindeyim ve çalıştığım kurumlarda her zaman kendimi ait hissetmeye özen gösterdim. Göreve başladığımdan beri kendimi Türk gibi hissediyorum. Türkiye, daha önce de yakınlık hissettiğim bir ülke. Taktik ve stratejilerin yanı sıra, futbolcularla kurduğumuz ikili ilişkilerin de önemli olduğunun farkındayım. Bu yüzden, futbolcularımızla çok güzel bir bağ kurduğumuzu düşünüyorum.

-Türk futbolundaki hedefleriniz, uzun vadeli planlarınız neler?

Futbolda genellikle uzak hedefler belirlemek zordur. En değerli an, şu anki andır. Bugün neler yapabileceğimizi düşünmemiz gerekiyor. İlk hedefimiz, Uluslar Ligi’nde birinci olarak A grubuna yükselmek. Ardından, Dünya Kupası’na katılmayı hedefliyoruz, çünkü uzun zamandır bu başarıyı elde edemedik.

-Takımın potansiyelini nasıl görüyorsunuz? Ekibimiz genç…

Gerçekten genç bir milli takımımız var ve bu oyuncuların hepsini ben seçtim. Onların gelişimini sürekli takip ediyorum ve en üst seviyelere ulaşmaları bizi mutlu edecektir. Gelişimlerini sürdürdükçe, onlara en iyi şekilde rehberlik edebiliriz. Böylece geleceğe daha emin adımlarla ilerleriz.

-Arda Güler ve Kenan Yıldız Avrupa’daki genç oyunculara verilen ödüle, Hakan Çalhanoğlu ise Ballon d’Or’a (Avrupa’da Yılın Futbolcusu Ödülü) adaydı. Onlarla ilgili ne söylemek istersiniz?

Kişisel olarak bu oyuncuların böyle önemli başarılara imza atmalarını çok isterim. Bu üç oyuncu arasında belki Arda en az süre alan futbolcu, ancak sahada olduğu zaman büyük işler başarıyor. Bu tür başarılar, Türk futbolunun geleceği açısından çok önemli.

-Kerem Aktürkoğlu ve Orkun Kökçü, Portekiz’de Benfica formasıyla önemli işler başarıyorlar…

Her iki oyuncu için de çok mutluyum. Kerem’in son aylardaki gol katkıları, onun iyi bir futbolcu olduğunu açıkça gösteriyor. Bu başarılarının devam etmesini diliyorum. Onların performansı, Türk futbolunun uluslararası alanda daha fazla tanınmasına katkı sağlıyor.

-UEFA 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’na Türkiye ve İtalya ev sahipliği yapacak. Türk ve İtalyan dostluğu açısından bu durumun önemi nedir?

Bu iki ülke için harika bir organizasyon olacak. Benim burada olup bu tarihi anı yakından hissetmem gerçekten özel. İki ülkenin de en iyi şekilde ev sahipliği yapacaklarına inanıyorum ve umarım beraber o günleri kutlayabiliriz.

-Turnuvada santrforsuz, ‘sahte 9’ sistemiyle oynadık. Klasik santrforumuz yok. Bu yaklaşım devam edecek mi? Eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu eleştiriler hoşuma gitmeye başladı. Bir teknik direktörün görevi, takımın dengeli bir yapıya sahip olmasını sağlamaktır. Hem ofansif hem de defansif anlamda. Uluslar Ligi’nde en az şut imkanı veren takım biziz ya da ikinci sıradayız. Aynı zamanda, kaleyi en çok bulan şut sayısında da ön sıralardayız. En önemli husus, takımın rakip için tehlikeli bir şekilde oynaması ve ona az fırsat vermesidir. Bu dengeyi sağladığımız sürece, çok iyi işler yapacağımızı düşünüyorum.