Trabzonspor’un Avrupa Serüveni ve Hakem Eleştirisi

Trabzonspor'un Avrupa'daki heyecan dolu serüveni ve bu süreçte yaşanan hakem eleştirileri üzerine derinlemesine bir inceleme. Takımın performansını ve hakem kararlarının etkisini keşfedin.

Trabzonspor’un Avrupa Serüveni ve Hakem Eleştirisi

MUSTAFA ÇULCU – ÜST DÜZEY HAKEM DEĞİL!

Trabzonspor için kritik olan bu maç, 90 dakikada sona ermesi gereken bir mücadele olarak başladı. Ancak, gereksiz uzatmalar ve tartışmalı penaltılara kadar gitti ve sonuçta Avrupa gruplarındaki serüvenimiz sona erdi. Bu durum gerçekten üzücü. Litvanya’lı 39 yaşındaki Andris Treimanis, asla üst düzey bir hakem olarak nitelendirilemez. Faul ve kart kararlarında kesinlikle bir standartı yoktu. Abdullah Avcı’nın 41. dakikada hakeme yaptığı itirazda, hakem sadece sözlü uyarıda bulunarak geçiştirdi, ardından sarı kart çıkardı. Bu sarı kart, Abdullah Avcı’ya değil, kulübedeki itiraz eden Trabzon yöneticiye verildi.

26. dakikada rakip ceza alanı önünde Görtler’in Ozan Tufan’a yaptığı müdahale net bir kontrolsüz fauldü ve burada sarı kart çıkması gerekiyordu. Ancak hakem yanıldı! Olayı topa vuruş olarak değerlendirip oyunu devam ettirdi. Oysa Görtler, topa değil Ozan Tufan’ın ayağına vurmuştu. Aynı Görtler, 65. dakikada bu kez önce topa, sonra Mendy’nin göğsüne ayakla bir faul yaptı. Son anda ayağını dizden bükmesi, sarı kart sınırını zorladı. Hakemin burada kırmızı kart çıkarması daha mantıklı bir karar olurdu.

UEFA’nın, bu tür müdahalelerdeki kriterleri gözden geçirmesi gerekiyor. Sadece dizden kısmen kırık olması, kırmızı kartı kurtarmamalı. Çünkü rakibini görüyor ve onun sağlığını tehdit ediyor. Orta alandan 51. dakikada Mendy hızla bir atak başlatırken, Milosevic kendisini tutarak durdurdu. Aynı Milosevic, 90+6’da yine aynı hareketi Mendy’ye yaptı ama hakem sarı kartları es geçti. Sarı kartı bulunan Görtler, sürekli faullü oynadı ama ikinci sarıyı görmeden maçı tamamladı! Eğer Görtler hakemin yakın arkadaşı olsaydı, bu kadar toleranslı davranamazdı. 115’de sarısı olan Noah’ın Cihan’a yaptığı kontrolsüz faul de ikinci sarıdan kırmızı kart gerektiriyordu ama hakem yine idare etti ve vermedi.

ZEKE UZUNDURUKAN – REZALET!

İsviçre’deki ilk maçta Trabzonspor’un güçlü oyununu, Papara Park’ta da sürdüreceğini ummuştuk. Fakat ilk yarıda, yine eski alışkanlıklarına dönmüş bir Trabzonspor izledik. Yana ve geriye oynayan, koşmayan ve savaşmayan bir takım görüntüsü sergilediler. Kötü oyunumuz, St. Gallen’i oyunun içine çekti ve üzerimize gelmeye başladılar. Hızlı bir şekilde golü de buldular. Trabzonspor, hem savunmada hem de hücumda zayıf bir performans gösterdi. Bu durum, Abdullah Avcı’nın sahaya sürdüğü yanlış 11’in de büyük bir etkisi oldu.

Abdullah Avcı, ikinci yarıya başlarken Malheiro ve Cihan Çanak’ı sahaya sürerek maça ortak olmayı başardı. Ancak Malheiro varken Ozan Tufan’ın neden sağ bek oynadığını anlamak gerçekten zor. Ozan sağ bek oynayacaksa, Malheiro neden kadroya alındı? İki oyuncu, müthiş performansları ile uyuyan devi uyandırdı ve dalga dalga rakibin üzerine giden bir Trabzonspor izlemeye başladık. Bir türlü aşamadığımız Ati-Zigi duvarını Enis Destan’ın nefis kafa vuruşu ile deldik. Ancak skor avantajını yakalayamayınca karşılaşma uzatmalara gitti.

Uzatmalarda da üstün olan taraf Trabzonspor’du. 110. dakikada Trezeguet’nin serbest vuruşunda top çataldan döndü. İki maçta sayısız net kurtarış yapan Ati-Zigi, St. Gallen’i penaltılara taşıdı. İki maçta da futbol şansı yanımızda değildi. Bu şanssızlığa bir de St. Gallen kalecisi eklendi. Ne yazık ki penaltılarda da yüzümüz gülmedi! Tecrübeli Savic’in vuruşu direkte patladı. Zaten iki maçta da direkleri dövdük. St. Gallen, büyük bir başarı göstererek adeta dağı devirdi! Futbol, akıl ve yürek işidir.

Sadece fizik gücüyle oynayan, koşan ve savaşan St. Gallen’e elenerek Avrupa’ya veda ettik. Ne kadar transfer yaparsanız yapın, eğer sahada koşmuyor ve savaşmıyorsanız, doğru 11 ile sahaya çıkmıyorsanız her şey boşuna. Bu maçın sorumluluğu Abdullah Avcı’ya aittir! Başkan Ertuğrul Doğan, bir dediğini iki etmeden, sayısız transfer yaptı ama bu takımın durumu ne yazık ki içler acısı! Takım, ileri gitmek yerine geri gidiyor… Eğer çözüm bulamıyorsanız, daha fazla Trabzonspor taraftarını üzmeyin… Büyük Trabzonspor taraftarının canı yandı, kalbi acıdı, içi sızladı, kahroldu ve gözyaşı döktü! Dün Avrupa Ligi’nde Lugano’yu sahadan silen Beşiktaş’ı tebrik ederim. Doğru transferlerle ve doğru hoca seçimi ile bir takımın nereden nereye geldiğini göstermiş oldular. Helal olsun Beşiktaş’a!

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı’nın UEFA Konferans Ligi Elenişine Dair Açıklamaları

Site Haritası