İsveçli siyaset bilimci ve insan hakları aktivisti Helene Sejlert, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) Güney Afrikalı, Belaruslu ve Rus sporculara yaptırım uygulayıp İsrail’e karşı bu yaptırımlara gerek görmemesini Batı dünyasının iki yüzlülüğü olarak değerlendirdi.
Filistin konusunda İsveç’te yaptığı eylemler ile kamuoyu oluşturan siyaset bilimci ve insan hakları aktivisti Helene Sejlert, Paris Olimpiyat Oyunları’na İsrail’in kabul edilmesine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Başlamasına iki haftadan az bir süre kalan 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’na, bu yıl İsrail’in yüze yakın sporcu ile katılacağına işaret eden Sejlert, geçen yıllarda Rus ve Belaruslu sporculara, Ukrayna’nın işgali nedeniyle getirilen yaptırımın, İsrail’in Gazze işgali nedeniyle uygulanmadığını, bunun gündeme dahi getirilmediğini söyledi.
Bu durumun hem hukuki hem insani hem de barış misyonu taşıyan sportif faaliyetler açısından bir utanç vesilesi olduğunu dile getiren Sejlert, “Onlarca yıldır, uluslararası örgütler ve ülkeler, hatırlayamayacağım kadar çokça kez çifte standart uyguladılar ve Filistinlileri adeta ayaklar altına aldılar. Ancak bu durum, hiçbir zaman şimdiki kadar belirgin olmamıştı. İsrail, kesinlikle her şeyden paçayı sıyırması anlamında gerçekten tüm yaptırımlardan ayrı tutuluyor.” diye konuştu.
“İsrail askerleri de olimpiyatlara katılacak”
Sejlert, IOC’nin iki yüzlü bir tutum sergilediğini ve bu zamana kadar aldığı kararlarının ardında herhangi bir ahlaki ya da hukuki standart bulunmadığını, İsrail’in yaptıklarına ve insanlığa karşı işledikleri suçlara rağmen olimpiyat oyunlarına vize almasının kabul edilemez olduğunu kaydetti.
Özellikle orduda görev alan sporcuların müsabakalara katılımına izin verildiğine vurgu yapan Sejlert, “Bunu diplomatik bir şekilde nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum. Daha önce uygulanan temel kuralların İsrail için ihlal edildiği, göz ardı edildiği açıkça ortada. IOC, orduda görev alan Rus ve Belaruslu sporcuları müsabakalardan yasaklamaktan çekinmemişti. Konu İsrail’e gelince, IOC, İsrailli sporcuların da orduda görev yaptığını bilmesine rağmen, aynı teamülleri uygulamakta geri durdu ve yaklaşan Paris Olimpiyatları’nda İsrailli sporcuların yasaklanması yönündeki talepleri geri çevirdi. Bu açıkça iki yüzlülüktür.” ifadelerini kullandı.
“Olimpiyat oyunları en başından beri politik bir araç olarak kullanılıyordu”
Sejlert, olimpiyat oyunlarının İkinci Dünya Savaşı sonrasında politik bir araç olarak kullanıldığını belirterek, Soğuk Savaş yıllarında ve 1980’de Afganistan’ın işgali nedeniyle olimpiyatların belli başlı ülkelerce boykot edildiğini, bu ülkeler arasında İsrail’in de olduğunu hatırlattı.
Bugün İsrail’deki apartheid rejime karşı uygulanan yaptırımların aynı sebeple geçmişte Güney Afrika’ya da uygulanarak boykot edildiğine değinen Sejlert, şöyle devam etti:
Dünyada İsrail apartheid rejimine karşı yükselen tepkilere karşılık İsrail’in uluslararası platformlarda korunup aklandığına dikkati çeken Sejlert, “Filistinlilerin de herkesle aynı insani değere sahip olduğunu düşünürseniz, İsrail’in Olimpiyatlardan, FIFA’dan, BM’den menedilmesi gerekliliği çok açık. Eğer Güney Afrika, Rusya ve Beyaz Rusya bu kaderle karşı karşıya kaldıysa, aynı uygulama İsrail için de yapılmalıydı. İsrail’i dışlamamak için yapılan bu muamele gerçekten acınası.” dedi.
Eurovision Gösterileri
Sejlert, 4-11 Mayıs’ta düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’na İsrail’in katılmamasının engellenmesi için mücadele verdiklerini ve kamuoyu oluşturmak amacıyla çeşitli eylemler yaptıklarını ancak olayları politize etmekle suçlandıklarını belirterek şunları söyledi:
“Eurovision, farklı ulusları sorumlu tutma konusundaki tutarsızlığı ve bazılarının hukukun üstünlüğü ilkesinden muaf tutulduğunu açıkça gösterdi. Malmö’de şimdiye kadarki en büyük Filistin yanlısı, barışçıl protestolara rağmen, saldırıya uğrayan, politize ve nefret dolu çeteler olmakla suçlanan bizdik; İsrail ise saflardan puan toplamak için ışıltılı sahneyi kullandı. Uluslararası kuruluşların farklı tepkileri ve eylemleri, ‘bazılarının’ hukukun üstünde olduğunu bir kez daha tüm açıklığıyla ortaya koydu. Bu, Batı’nın son derece seçici ahlakının tam ve çirkin bir şekilde sergilenmesidir. Olayların ne kadar farklı algılandığını ve aktarıldığını görmek mide bulandırıcı.”
İsrail’in Eurovision’a katılmasına engel olamamalarına karşılık ülkeye ve dünyaya, İsrail’in gerçek yüzünün gösterilmesine katkı sağladıklarını söyleyen Sejlert, Fransa’da düzenlenecek olan Olimpiyat Oyunları’na İsrail’in katılımının engellenememesinin insan haklarının ihlalinin bir meyvesi olacağını, bunun tarihe not olarak düşüleceğini kaydetti.
Sejlert sözlerini şöyle tamamladı:
İbrahim Hacıosmanoğlu, yabancı hakemlerin ligimizdeki etkilerine sert tepki gösterdi. Açıklamalarıyla futbol camiasında geniş yankı uyandıran…
A Milli Basketbol Takımımız, EuroBasket Elemeleri kapsamında oynadığı zorlu maçta Macaristan'ı yenerek büyük bir başarıya…
Kontraspor Youtube Kanalının 23.11.2024 01:03:43 Tarihinde Yayınladığı Video İzlenme Sayısı Kişi Tarafından izlenen HaberiYoutube Kanalı:…
TFF, Beşiktaş'a uygulanan para cezasında indirim kararı aldı. Bu gelişme, kulüp ve taraftarları arasında büyük…
Sports Digitale'den herkese merhaba! Insider'ın yeni bölümünde Yağız Sabuncuoğlu, Anderson Talisca - Fenerbahçe arasındaki transfer…
Beşiktaş, Göztepe maçı için hazırlıklarını sürdürüyor. Takımın son durumu, teknik direktör açıklamaları ve maç öncesi…