Galatasaray, oyunu öne taşıyamadı ve rakip üzerinde baskı kuramadı. Maçın başından itibaren önde oynamasına rağmen, pozisyonları değerlendiremedi ve üretkenlik konusunda sıkıntılar yaşadı. Takım, daha çok kontrataklarla pozisyon bulmaya çalıştı. Savunmada kalabalık olduğunda, organize olmakta zorluklar yaşandı. Özellikle Sara’nın Barış’a yaptığı asist muhteşemdi. Topu rakibe bırakıp, kontratakla gelmesi beklenen atletik Elfsborg, beklentilerin aksine organize bir pas oyunu ile sahada yer aldı.
Galatasaray’ın en zayıf noktası, Yunus ile Abdülkerim arasındaki boşluklardan faydalanmalarıydı. Rakip kalecinin en büyük zaafı olan ilk topları sektirmesi, kontrol konusunda yaşadığı zorluklardan Galatasaray daha fazla yararlanmalıydı. Üretkenlik eksikliği ve savunmadaki sıkıntılar yaşandığı anlarda, oyuncu değişiklikleri gereğinden fazla gecikti. Elfsborg, oyundan hiç düşmedi ve özellikle maçın son bölümünde Galatasaray’a zor anlar yaşattı. Ancak buna rağmen, üç puanı alan taraf Galatasaray oldu.
17 yıllık FIFA deneyimine sahip 44 yaşındaki hakem Matej Jug, hakemliğinin son yılını geçiriyor. Sakin ve kararlı bir yönetim anlayışı sergiledi. Futbolun doğal akışında olan basit temaslara izin vererek oyuna tempo kattı. Maçın kontrolünü sürekli elinde tuttu ve problem çözen olgun hakemliği ile takdir topladı. Toplamda 16 faul ve 2 sarı kartla maçı tamamladı. 25. dakikada Galatasaray penaltı bekledi, ancak top Holmen’in kapalı olan sağ koluna geldiği için penaltı yoktu. Devam kararı doğruydu.
Maçın en kritik kararı ise Elfsborg lehine verilen penaltıydı. Barış, pozisyon yaratmaya çalışırken rakip Qasem ile girdiği mücadelede sağ kolunu fazla açtı ve eliyle topla oynayınca VAR müdahalesi ile penaltı verildi. Hakem Jug, pozisyonu ekranda izlerken etrafında kimsenin olmaması ve kararını kaptan İcardi’ye açıklaması güncel uygulamaların bir parçasıydı. Darısı bizim hakemlerimize!
TUSAŞ’a yapılan hain terör saldırısını şiddetle lanetliyorum. Bu saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara ise acil şifalar diliyorum. Biz ülke olarak güçlü bir devletiz ve bu tür hain terör eylemlerine asla boyun eğmeyeceğiz. Maçı bu üzüntü içinde izledik. Galatasaraylı oyuncular, izleyenlere ilk yarıda cennet, ikinci yarıda ise cehennem yaşattılar.
Soyunma odasına 3-0’lık skorla girmek, bence Galatasaray’ın ilk yarıda oynadığı kaliteli futbolun yeterli bir yansıması değildi. Icardi, Osimhen, Yunus, Barış ve Mertens müthiş pozisyonlar buldular ama Elfsborg kalecisi Pettersson’u geçmeyi başaramadılar. İkinci yarıda Galatasaray’ın oyununa yine aynı sorun girdi. Futbolcular “Bu maçı kazandık” havasına bürününce cehennem dakikaları başladı. İsveç ekibinin ilk golü, göstererek geldi. İkinci golünde ise Barış Alper’in yaptığı hata amatörce bile değildi.
Okan hoca, Osimhen’i Icardi ile birlikte oynatarak 3-5-2 sistemini denedi. İlk yarıda bu sistem oldukça başarılı oldu. Üç şahane gol gördük, en az üç-dört tane de Galatasaray’ın yüzde yüz gol pozisyonunu kaçırdığına tanık olduk. 3-5-2’yi oynatabilirsin ama futbolcularını doğru seçmen gerekir. Savunma üçlüsünden biri sprinter olmalı. Okan Hoca, bu sistemde ısrar edecekse üçlünün solunda Jacobs’ı kullanmalı. Çünkü Abdülkerim ağır kalıyor, rakibini kaçırdığında ya da arkasına atılan toplarda geri dönüşü çok yavaş oluyor.
Abdülkerim artık çalım atma sevdasından vazgeçmeli. Çünkü kaptırdığı toplar, Galatasaray’a pozisyon yaratıyor ve İsveç ekibi de üçüncü golü bu sayede buldu. Birçok pozisyonda hatalarını Yunus kapattı. Tabela açısından Galatasaray, fark kazanması gereken bir maçı ecel terleri dökerek kazandı. Yunus’un bireysel becerisi ile attığı gol olmasaydı büyük sıkıntılar yaşanabilirdi.
Galatasaray, maça o kadar istekli ve tahrip gücü yüksek bir futbol anlayışıyla başladı ki, Elfsborg’a nefes bile aldırmadılar. Ön alan baskısını çok iyi uyguladılar. Topu hızlı bir şekilde çevirdiler ve tempoyu artırdılar. Yerden ayağa garanti paslarla rakibi yordular. Sürekli oyunun yönünü değiştirerek, Yunus ve Barış’ı topla buluşturdular. Icardi ve Osimhen, rakip savunmanın dengesini bozmayı başardı. Bu iki süper golcünün arkasında ise Mertens gizli bir golcü rolünü üstlenerek takıma katkı sağladı.
Günay maça çok iyi başladı. Zaman zaman bir stoper gibi ileri çıkarak kritik hamleler yaptı. Osimhen ve Icardi, sık sık gol pozisyonlarına girmeye başladılar ki, 28. dakikada beklenen gol geldi. Rams Park, adeta bayram yerine döndü. Önce Mertens, rakip kaleye bir füze gönderdi, bu füze direkten döndü ve Icardi’ye geldi. Icardi, böyle topları asla affetmez. Büyük usta, mükemmel bir vuruşla Galatasaray’ı öne geçirdi.
Galatasaray, öne geçtikten sonra rakip kaleye yüklenmeye devam etti. Sara’nın jeneriklik ortasına Abdülkerim Bardakçı, uzun menzilli bir kafa vuruşu yaptı. Çataldan dönen top, kaleci Pettersson’a çarpıp ağlara gitti. Galatasaray, iki farklı öne geçtikten sonra oyun disiplininden hiç kopmadı. Takım halinde hareket etti; birlikte hücum edip birlikte savunma yaptılar. Böyle bir yardımlaşmanın olduğu takımda, üçlü savunma anlayışı da makine düzeni gibi işledi.
Barış Alper Yılmaz’ın muhteşem bir golünü izledik sonrasında. Aman Allahım! Galatasaray neler yapıyor böyle! O nasıl bir zeka ürünü gol öyle… Icardi, ikinci yarının başında Osimhen’e öyle bir pas attı ki, Osimhen, Pettersson ile karşı karşıya kaldı. Ancak 4. gol bu pozisyonda çıkmadı. Savunmadaki bir anlık dalgınlık, Elfsborg’a golü getirdi. Rakip golü bulduktan sonra cesaretlendi. Biz de onların oynamalarına izin verdik. Barış Alper’in pozisyonu için VAR’dan uyarı geldi. Hakem Jug, monitörden izledikten sonra penaltıyı verdi ve skor bir anda 3-2’ye geldi.
Hızla oyunu Elfsborg kalesine yıktık. Icardi karşı karşıya kaçırdı. Bu kadar iyi oynarken, rakibi oyuna ortak etmemeliydik. Rakibin bulduğu iki golden sonra tribünler de strese girdi. Aslında Galatasaray’ın öndeki oyuncularının coşkusu hiç bitmedi. Ancak orta saha oyundan düştü. Savunmaya yeterince yardım gelmedi. Okan hocadan hamleler geldi; Barış ve Mertens çıktı, Berkan ve Kerem oyuna girdi. Yunus Akgün, Messi’yi bile gölgede bırakacak çalımları ve golü ile Galatasaray’ı farka taşıdı. Tebrikler Galatasaray!
Galatasaray, Elfsborg’u 4-3 Yenerek Avrupa Ligi’nde Liderliğe Yükseldi