Galatasaray, Osimhen’in Performansıyla PAOK’u Geçti

Levent Tüzemen – Osimhen Dağıttı!

PAOK İstanbul’a gelirken papaz büyüsü yaptırdı mı bilemem ama Galatasaray farkı getirecek pozisyonları değerlendiremedi. PAOK kalecisi Kotarski, bir büyücü gibi herkesin gol dediği atakları inanılmaz bir şekilde kurtardı. Galatasaraylı oyuncular, pozisyon zenginiydi ama Barış, Osimhen ve Yunus ceza alanı içinde hovarda gibi davranarak inanılmaz golleri kaçırdılar.

“Yiğidi öldür, hakkını ver” derler. Razvan Lucescu, baba Lucescu’dan önemli dersler almış olacak ki PAOK’u teknik bir ekip haline getirmiş. Yunan ekibi, bir sisteme bağlı oynayarak rakibe önde baskı uyguluyor ve birbirleriyle ezbere ve isabetli paslaşıyorlar. Oyunun yönünü çok çabuk değiştirebiliyorlar. Galatasaray, PAOK’u yenmek için adeta betonu deldi. İspanyol hakem fazlasıyla sertliğe izin verdi; Mertens’e atılan dirseğin karşılığı olarak penaltıyı vermedi ve kırmızı kartı da göstermedi. Maalesef İspanyol hakemler son dönemlerde Türk takımlarına adil olamıyor.

Görüyorlar, ne ceza vereceklerini biliyorlar ama üç maymunu oynuyorlar. Osimhen’e özel bir alan açmak gerekir. Nijeryalı yıldız, müthiş bir özveriyle çalıştı. Rakiplerle mücadele ettiği gibi önde tek başına baskı uyguladı. Yaptığı koşular, PAOK savunmasının ve kalecisinin çoğu zaman eli ayağına dolandı.

İlk golü ona yazarım. Yunus’a attırdığı golde yaptığı asist, derbide Mertens’e yaptığı asistin kalitesindeydi. Sara çalışkanlığıyla ön plana çıktı. Yunus, Fenerbahçe maçındaki gibi mücadelesiyle katkı sağladı ve defansa yardım etti; galibiyet golüne de imza attı. Abdülkerim hatasız oynadı. Torreira, orta alanda yine ahtapot görevini üstlendi. Barış Alper’in çalışkanlığına ve mücadelesine saygı duyuyorum. Ancak Barış, oyun aklını da geliştirmeli; bilerek, görerek ortalar yapmalı.

Mustafa Çulcu – 100 Kere Penaltı!

Galatasaray, birçok iç saha maçında olduğu gibi oyunun başında kontrolü eline almakta zorlandı. Buna rağmen Osimhen, ilk dakikada net bir gol kaçırdı. PAOK’un en sıkıntılı yönü arka direğe yapılan yüksek ortalar olunca Galatasaray bunu denedi. Ancak Osimhen’e kaliteli orta gelmeyince topla buluşamadı. İkinci yarıda Galatasaray, Jakobs ve Barış’ın ortaları ile tempoyu yükseltti ve golleri buldu. İkinci golde Osimhen’ın kafa vuruşu ile Yunus’a yaptığı asist çok iyiydi. Ozdoev ve Camara bitince PAOK’un orta sahası çöktü.

Okan hoca, sahada etkin kalmak adına oyuncu değişiklikleriyle doğru zamanda doğru hamleler yaptı ve galibiyetle başladı. İspanyol hakem Hernandez, sahada ve VAR’da başarılı görevler yapan UEFA’nın deneyimli hakemi olarak dikkat çekti. Bu maça özenle seçilmiş bir atama. Topu oyunda tutma ve oyunu oynatma isteği yüksek disipline önem veren bir yönetim anlayışına sahip.

PAOK, Chalov ile dakikada 28’de faul bekledi. Hakem vermeyince itiraz eden Ozdoev’e ve teknik direktör Lucescu’ya anında sarı kartlarını göstererek otoritesini gösterdi. 25. dakikada Otto, arkadan top kapmaya gelen Mertens’in yüzüne sol kol ve eli ile temaslı bir hamlede bulundu. Pozisyon ceza alanı içinde olduğu için yüze yapılması yasaklanmış bu harekete hem sarı kart hem de penaltı verilmeliydi. Ancak Hernandez vermedi. VAR ile iletişim kurdu ve doğal temas der gibi bir beden dili kullandı. Bu hareket futbolun doğal teması ise Gaziantep maçında Trabzonspor’un golü öncesinde yapılan hareket çok daha doğal bir temas, iptal edilen gol bin kere verilmeliydi. Ülke futbolumuzda kaosun bitmesi, kalitenin artması ve başarı için UEFA departmanından gelen eğitimcilerin el-kol ile yüze yapılması yasaklanmış hareketlerde aranan kriterleri, argümanları ve uygulamaları doğru anlatması gerekiyor.

Zeki Uzundurukan – Adı Aslan; İşi Destan!

Maçtan önce RAMS Park’ın tribün atmosferi, yılbaşı kartpostalları kadar güzeldi. Hatta dünyanın en güzel tribün atmosferlerinden birini gözlemledik. Taraftarın sahaya verdiği enerjiyi kuşanarak maça başlayan Galatasaray, daha 15. saniyede Osimhen ile PAOK kalesini yokladı. Ardından dalga dalga rakibin üzerine gittik. Hızlı pas oyunu ile PAOK’un başını döndürdük. PAOK, baskı yemesine rağmen pes etmeden oynamaya çalıştı. Galatasaray’ın çıkarken kaptırdığı toplar, hızlı atağa dönüşerek kalemizde tehlike yarattı. Ama Osimhen’in oyun iştahına hayran kaldım; her pozisyonun içinde vardı Nijeryalı dünya yıldızı.

Bu arada Muslera’nın yokluğunda kaleyi koruyan Günay Güvenç, ilk yarıda karşı karşıya pozisyonda çok iyi bir kurtarış yaptı. Avrupa Ligi’nde gecenin en güzel kurtarışı olabilir. Galatasaray ilk yarıda çok üretkendi ama son vuruşlarda şanssızdı. İkinci yarının başında Barış Alper ile yakaladığımız net pozisyon, golümüzün habercisi oldu. Ardından kullandığımız kornere iyi yükselen Osimhen, kafayı çaktı; Rahman Baba’ya çarpan top ağlara gitti! Golümüz geldi; öne geçtik.

Golden sonra çok daha üretken bir Galatasaray izlemeye başladık. Osimhen’in jeneriklik hareketleri, topla ilişkisi ve yaptığı vuruşlar, Galatasaray taraftarını coşturdu. PAOK kalecisi Kotarski, Osimhen’in cambazvari şutlarında panter kesildi. “Atamayana atarlar” derler ya; dün bunu bir kez daha gördük. Öne geçtikten sonra net pozisyonlar kaçırdık. 2’yi bulsak PAOK’un direncini kırardık. Oyunun içinde kalan PAOK, Günay’ın yaptığı büyük hatada Konstantelias ile skoru eşitledi. Ama Galatasaray, PAOK’a sahayı dar etmeye kararlıydı.

Gecenin yıldızı Osimhen kafa ile indirdi; Yunus Akgün, kaleye füzeyi yolladı; panter Kotarski bu kez çaresiz kaldı. Ne güzel bir gol oldu. Helal olsun sana Yunus kardeşim! Ne gol attın be! 78. dakikada ise taraftarı mest eden bir görüntü ortaya çıktı. Dünya yıldızı Osimhen kenara gelirken, yerine bir başka dünya yıldızı Icardi girdi. Bu tablo için “rüya gibi” tanımlamasını yapsak yine de az kalır. 3 maç sonra görev alan Icardi, tam bir hırs bombası gibiydi. Rakip kaleyi kısa sürede ablukaya aldı ve uzatmanın son anında klasına yakışır bir gol atarak hem sonucu belirledi hem de muhteşem bir dönüşe imzasını attı. Galatasaray çok iyi oynadı ve Avrupa Ligi’ne 3 puanla başladı. Tebrikler Galatasaray!