Fenerbahçe taraftarları, bu sezon zorlu günlere tanıklık etmeye devam ediyor. Ezeli rakip Galatasaray, Tottenham’ı mağlup ederken, Fenerbahçe’nin AZ Alkmaar’a kaybetmesi, camiada huzursuzluğun yeniden baş göstermesine neden olacak gibi görünüyor.
Maçın ilk yarısı Fenerbahçe için fena geçmedi. Takım, dengeli bir oyun sergiledi ve rakibe pozisyon vermeden, özellikle Dzeko ve Maximin ile en az iki net gol fırsatı buldu. Ancak, ikinci yarı başladığında, kendisinden kalite olarak daha düşük olan Alkmaar’ı rahatlıkla yener diye düşünüyorduk; fakat sahada tuhaf olaylar gelişmeye başladı.
Pişmaniye gibi dağılan bir Fenerbahçe izledik. Yedikleri goller, ağır defans hatalarından kaynaklanıyordu. İlk golde Mert, adamını kaçırdı; stoperlerin yerinde olmaması ve Osayi’nin arkasına atılan topla Alkmaar öne geçti. Hemen ardından Fenerbahçe’nin bir penaltı kaçırması ise şanssızlığın bir başka göstergesiydi.
Nedendir bilinmez, penaltıyı kullanan En-Nesyri’nin tercihi de tartışma konusu oldu. Eğer Mourinho’nun amacı “Benim getirdiğim adam penaltıyı atsın” ise, bu durum kabul edilemez bir reziliktir. En-Nesyri, penaltıyı kaçırdıktan sonra kalecinin hatasıyla takımına beraberliği sağladı; ancak tüm 45 dakika boyunca Alkmaar, Fenerbahçe’yi adeta sürklase etti.
Yedikleri ikinci gol ise gerçekten komik bir şekilde gelişti. Koskoca Fenerbahçe, bu tarz bir gol yememeliydi. Gol, aldıkları ve verdikleri bir pozisyonla sonuçlandı; Becao’yu yatırdılar ve ardından golü buldular.
Böyle kritik maçlarda Mourinho’nun sahada olması gerekiyordu. Son 5 dakikada ardı ardına kumar oynamakla kalmadı, bekleri çıkardı ve üçüncü santrfor olarak Cenk’i sahaya sürdü; ancak bu hamleler de işe yaramadı.
Fenerbahçe için işler pek iyi gitmiyor. Takımın kırılganlığı, oldukça rahatsız edici bir durum. Belki gelecek maçlarda toparlanıp galibiyetler alabilirler ama mevcut görüntü, taraftarları üzüyor.
Fenerbahçe’nin Santrfor Sorunu ve AZ Alkmaar Maçı Değerlendirmesi