Fenerbahçe’nin Jayden Oosterwolde Sakatlığı ve Türk Futboluna Dair Düşünceler

Fenerbahçe’nin Samsunspor Deplasmanındaki Durumu

Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig’in 9. haftasında Samsunspor deplasmanına konuk oldu ve karşılaşma 2-2 beraberlikle sonuçlandı.

Bu mücadelede sarı-lacivertli ekip için üzücü bir olay meydana geldi. Maçın 73. dakikasında Fenerbahçe’nin genç yıldızı Jayden Oosterwolde, sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı.

Karşılaşmanın ardından Fenerbahçe’den yapılan açıklamada, Oosterwolde’nin sol diz ön çapraz bağ rüptürü yaşadığı belirtildi. Maalesef, Hollandalı oyuncunun sezonu kapattığı öğrenildi.

Takıma dönmek için iyileşmeyi bekleyen Jayden Oosterwolde, çarpıcı açıklamalarda bulundu. aspor.com.tr‘den Mahmud Çaputlu’nun derlediği habere göre; ESPN Hollanda’ya konuşan Oosterwolde, sakatlığıyla ilgili şunları ifade etti:

“Samsunspor’la deplasmanda karşılaştık. Sağ bek derin top oynadı. Onu durdurmayı başardım. Ama yanlış adım attım ve dizimde bir şeyin kırıldığını hissettim. Ancak henüz en kötüsünden korkmuyordum. MR taramasına girdim. Doktor, çapraz bağım olduğunu söylediğinde sonuç beni biraz daha etkiledi. Kötü şeyler.”

Oosterwolde, iyileşme süreci hakkında şöyle devam etti:

“Hiçbir şeyi göz ardı etmiyorum ama bence iyi bir şekilde toparlanmamız gerekiyor. Tamamen ağrısızım. Ayrıca Real Madrid’den Militao gibi hızlı bir şekilde geri dönen ve şimdi diğer çapraz bağını yaralayanları görüyorsunuz. Bunu istemiyorum. İyi bir şekilde iyileşeceğim. Hala gencim ve kendimi göstermek için bolca zamanım var.”

“Sonra her şey bir anlığına durur. Planım bu sezon hedefim performansımı yükseltip ayrılmaktı. Bu daha sonra ortadan kayboluyor. O zaman bu çok zor oluyor. Bunu başarmalıyız ve her şey yoluna girecek.”

Ayrıca, sarı-lacivertli ekipteki geleceğiyle ilgili planlarından da bahseden Oosterwolde, tüm açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

Mourinho ve Türk Futboluna Dair Düşünceleri

“MOURINHO ÇOK İYİ BİR TEKNİK DİREKTÖR”

Oosterwolde, “Hakeme penaltıyı verdiği için çok kızgındı (Lille maçı). Bana sadece, ‘Kafanı kaldır ve devam et.’ dedi. Mourinho ile sürekli oynadım, hiç yedek kalmadım. Bence bu da bir şeyler anlatıyor. Mourinho, taktik olarak çok iyi bir teknik direktör. Aynı zamanda insan olarak da öyle. Çok fazla şaka yapıyor ama ciddi de olabiliyor. Bazen bir teknik direktörün taktiksel olarak çok iyi olduğunu ancak oyuncularıyla iyi bir ilişkisi olmadığını duyarız ama Mourinho her ikisini de çok iyi yapabiliyor.”

“TÜRK FUTBOLUNDA F.BAHÇE İÇİN HER ŞEY ADİL DEĞİL”

Dikkatli olmak zorundayım. Türk futbolunda bizim için, Fenerbahçe için her şey adil değil. Böyle hissediyoruz. Bu durum yıllardır devam ediyor. Ben Fenerbahçe’de oynamaya başlamadan önce de vardı. Başkan bir şeylerin değişmesini istiyordu ve bunu da bizi Süper Kupa’dan çekerek yaptı. Oyuncular olarak bundan pişman olabilirsiniz çünkü bir kupa, ödül kazanabilirsiniz ama o anda kulübü ve kulübün kararını destekliyorsunuz. Biz de takım olarak bunu kabul ettik.”

Dusan Tadic ve İstanbul Özlemi

“TADIC ÇOK PROFESYONEL BİRİ”

Dusan Tadic, belki birlikte oynadığım oyuncular arasında en büyük isim değil ama onu gerçekten tanıdığınızda ne kadar profesyonel olduğunu görüyorsunuz. Her gün en az iki saat spor salonunda çalışıyor. Tadic ile iyi bir ilişkim var. Beni de kendisiyle birlikte spor salonuna çekiyor. Eğer onunla gitmezsem gerçekten kızıyor. Ajax için kesinlikle bir kayıp, bunu anlayabiliyorum.”

“İSTANBUL’U ÖZLÜYORUM”

Dürüstçe söyleyebilirim ki şu anda İstanbul’u özlüyorum. İstanbul, harika bir şehir. Ancak bu tür durumlarda rehabilite olmanız için ailenizle birlikte olmanız gerekir. Size yardım edebilecek insanlarla birlikte olmalısınız. Bu yüzden rehabilitasyonun büyük bir bölümünü Hollanda’da yapacağım. Rehabilitasyonun ilk kısmı burada olacak, bu kesin. Daha sonra kulüple tekrar konuşacağız.”

“İSTANBUL’DA RONALDO GİBİ GÖRÜLÜYORDUM”

Burası harika bir yer. Hava çok güzel. Futbol dışında yapabileceğiniz pek çok eğlenceli şey var. İnsanlar harika. İstanbul’da bir Ronaldo gibi görülüyorsunuz. Normalde sokakta yürüyemiyorum. Nereye gitsem fotoğraf çektirmek isteyen birileri oluyor. Konuşmak, sarılmak isteyen insanlar oluyor. Burada, Hollanda’da sokağa çıktığımda beni tanıyan bir iki kişi oluyor. İstanbul’da ise her zaman oluyor. Bazen mahremiyetinizi özlüyorsunuz ama yapacak o kadar çok şey var ki sorun olmuyor.”