Mücadele 2-2’lik beraberlikle sonuçlandı. Sarı-lacivertlilerin gollerini, 45.+3. dakikada Edin Dzeko (P) ve 45.+7. dakikada Youssef En-Nesyri kaydetti. Jose Mourinho yönetimindeki Fenerbahçe, bu karşılaşma sonrasında 4 puana yükselerek ligdeki yerini sağlamlaştırmaya çalıştı.
Sabah Gazetesi yazarlarından Ahmet Çakar, bu maçı çarpıcı ifadelerle değerlendirdi. İşte o yazıdan bazı önemli noktalar:
Mourinho, dün gece adeta intihar etti; hem de Fenerbahçe’yi ateşe atarak. Kararlarıyla Mourinho’nun ne kadar iyi bir teknik direktör olduğunu sorgulayabiliriz, fakat aynı zamanda karakteri hakkında da tartışmalar yapılabilir. Unutulmamalıdır ki, bu takım daha üç gün önce 120 dakika mücadele etmişti.
İlk yarıyı 2-0 önde kapatmışken, defansif yerleşimde yapılan hatalardan dolayı talihsiz bir gol yemişsin. Sonrasında ise, son yarım saat boyunca adeta kabus yaşamaya başladın. Göztepe’nin ardı ardına yaptığı ataklar, Fenerbahçe’nin oyundan düştüğünü açıkça gösteriyordu.
Düşünebiliyor musunuz? O kritik dakikalarda En-Nesyri ve Tadic hâlâ sahada duruyorlardı. Tadic ve Dzeko’yu çıkarıp, iki tane dinç orta saha oyuncusu alarak hem direnci arttırabilirdin hem de topun kontrolünü sağlayabilirdin.
Göztepe gibi daha mütevazı bir takıma karşı 2-0 önde olduğun bir maçta puan kaybediyorsan, Mourinho ciddi şekilde sorgulanmalıdır. Aslında, Livakovic olmasaydı, bu maç son saniyelere bile kalmazdı. 80-90. dakikalar arasında kurtardığı net iki şut var ki, bu Fenerbahçe için oldukça kritik anlar oldu.
Bütün bu baskılar altında Mourinho uykuya dalmış gibi, kenarda sadece seyrediyordu. Kendini üstün bir insan olarak görüyordu. Gerçekten üzücü bir durum. Evet, bizim ligimiz İngiltere veya İtalya ile kıyaslanamaz ama Türkiye’de de plaj futbolu oynanmıyor.
Sahada kötü bir hakem ve art niyetli bir VAR hakemi (Mustafa İlker Coşkun) vardı. Göztepe’nin sayılmayan golü ile ilgili karar doğruydu; çünkü İsmail’in ayağına basıldı. Verilen penaltı kararı da haklıydı; Osayi’nin topuğuna bir darbe olduğunu görmek mümkündü. Ancak ikinci yarıda hakemlik açısından birçok skandal karar yaşandı.
Yanlış fauller, hatalı kartlar ve VAR hakemi ile ilgili kötü niyetli tavırlar söz konusuydu. Örneğin, Maximin’i VAR’a davet edip neden oyundan attırmadın? Maximin, Koray’ın bileğinin üst tarafına çok kuvvetli bir şekilde basıyor ve bu durum oldukça tehlikeli bir hareket. Ayak yüksek ve bilek üzeri bir temas söz konusu.
Göztepe ve Fenerbahçe’nin Heyecan Dolu Maçı: 2-2 Beraberlik