Fatih Terim’in Denizbank ile İlişkisi ve Güven Sorunları

Fatih Terim’in Denizbank İle İlişkisi

Fatih Terim, 13 yıl önce Galatasaray Teknik Direktörü olduğu dönemde kulübün Denizbank ile işbirliğine başladığını belirtti. Milliyet’in haberine göre; anlaşma sonrasında bir Şampiyonlar Ligi maçı için uçakta bulunduğu sırada Hakan Ateş ile tanıştığını ifade eden Terim, “Bana kendini tanıttı. ‘Sizi de bizim bankaya taşıyalım hocam’ dedi. İlk tepkim olumsuzdu. Çünkü yıllardır başka bir banka ile çalışıyordum. Hizmet aldığım insanları ve firmaları sıkça değiştirmeyi sevmem, uzun vadeli güvene dayalı ilişkiler kurarım” dedi.

Ancak Hakan Ateş’in ısrarları ve bankanın sağlayacağı avantajlardan bahsetmesi üzerine Terim, “Kulüpteki diğer çalışanların da Denizbank’a geçtiğini anlattı. Bunun üzerine ben de bazı banka hesaplarımı Denizbank’a aktardım” diye ekledi.

Güven ve İş İlişkisi

“Bana çok özel bir müşteri olarak hissettirdi”

“Seçil Erzan’ın getirdiği belgeleri okuma ihtiyacı duymadan imzaladım”

Fatih Terim, son 15 yıldır banka şubesine gitmediğini, bankacıların evine ya da Florya tesislerine gelerek evrak imzaladığını anlattı. “Seçil Erzan da imzalamam gereken belgeleri toplu olarak getirirdi. Hiç okuma ihtiyacı duymadan imzaladım” diyen Terim, Denizbank tarafından oluşturulan güvenin ve bankanın kendisine gösterdiği ilginin, Seçil Erzan’a güvenmesini sağladığını ifade etti. “Seçil Erzan’ın bana finansal olarak söylediği her tavsiyeyi bankanın görüşü olarak gördüm” şeklinde konuştu.

Fon Bilgisi ve Süreç

“Fon olduğunu bilmiyordum”

Fatih Terim, “Bana hiçbir zaman özel olarak bir fona para yatırılacağı, bu fondan yüksek getiri elde edileceği, Hakan adına ya da Mehmet Aydoğdu adına bir fon olduğu ya da benim adımla bir fon kurulacağı bilgisi verilmedi. Bana söylediği, paramın bankanın saklama hesaplarında değerleneceği ve bankadaki birçok yöneticinin de bundan yararlandığıydı. Ben de bunu sorgulamadım ve benden nakit olarak istediği tutarları gönderdim. Başkalarına yönelik benim adımı kullandığını ise bu olaylardan sonra öğrendim” dedi.

Terim, “Ben Seçil Erzan’ı Denizbank olarak gördüğüm için ve zaten bütün işlerimi de anlattığım usulde yaptığım için para aktarılacağı zaman da Seçil hanım neyi, nasıl ve ne şekilde yap dediyse o şekilde yaptım. Kendisi beni bir yatırım için hiçbir zaman özel bir ikna etme çabası içine girmedi” diye belirtti.

Hukuki Süreç ve Mağduriyet İddiaları

“Tek bir sanık bunu söyleyemez!”

Fatih Terim, dava kapsamında tanıdığı müştekiler olduğunu ifade ederek, “Sanıklardan tek biri dahi benim birini bir sözde fona yönlendirdiğimi veya aradığımı söyleyemez. Varsa lütfen gelsin söylesin” dedi. Kimseye finansal konuda fikir veremeyeceğini vurgulayan Terim, “Bana Seçil Erzan’ı tanıyor musun diye sormuşlarsa da, elbette Seçil Erzan’ı tanıdığımı, güvendiğim bir bankacı olduğunu söylemişimdir. Böyle bir sözde fonla ilgili bir bilgim de hiç olmadı” dedi.

“Mağdur olan insanlar kamuoyuna suçlu gibi gösterilmeye çalışıldı”

Emre Belözoğlu ve Arda Turan ile birlikte bankanın genel merkezine gittikleri günü de anlatan Terim, “Biz sadece Hakan’la görüşeceğimizi sanırken, karşımıza bankanın üst düzey 10-15 yöneticisi çıkınca çok şaşırdık. Ben, Emre ve Arda’nın mağduriyetini Hakan’la konuşmaya gittiğimi sanarken, bana kaybım olup olmadığı soruldu. Orada konuşurken bu işin üstünün kapatılmaya çalışıldığını, mağdur olan insanların kamuoyuna suçlu gibi gösterilmeye çalışıldığını ve Denizbank’ı olaydan ayırmanın hesabının yapıldığını anladım. Çünkü bizim oraya gitme sebebimizle karşımıza çıkan tabloya baktığımda bunun taammüden daha sonra kullanılmak üzere ortaya koyulan bir mizansen olduğunu hissediyorum. Bu senaryoyu verilemeyecek hesapları olan insanların yapacağı bir davranış olarak görüyorum” dedi.

Sonuç ve Güven Sorunları

“Biri paramı, diğeri de itibarımı kullandı”

Fatih Terim, ifadesinin sonunda, “Ben bir bankaya ve bankanın müdürüne güvendim. Biri paramı, diğeri de itibarımı kullandı. Kullanmaya da devam ediyor. Seçil Erzan’ın ve Rüya Sağır’ın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarına rızam yoktur” diyerek durumu özetledi.