MHK, ‘genç hakemlere şans veriyoruz’ diye bir algı yaratmaya çalışıyor. Beşiktaş, geçtiğimiz haftadan beri maçlarımızda ‘genç hakem istiyoruz’ diye bağırıyor, ama maça Zorbay Küçük atanıyor! Ne bir sağlam projeniz var ne de kararlılığınız. Rüzgara göre yön değiştiriyorsunuz. Maçın başında topla süratle ilerleyen Rafa Silva, Sadık’ı geride bıraktığında, rakibi kaçırmıştı ve yetişmesi mümkün değildi. Sadık, iki eliyle Rafa Silva’yı itiyor.
Bu pozisyon net bir ‘Bariz Gol Şansını’ engelledi ve karşılığı; Sadık’a kırmızı kart verilmesi, Beşiktaş lehine direkt serbest vuruş olmalıydı. Hakem Zorbay, bir an düdüğü ağzına götürdü ama ne hikmetse vazgeçti. UEFA’da bir ifade vardır: ‘push is push’ (itme itmedir), bu pozisyonun tarifidir.
Hakeme şunu sormak lazım; 28. dakikada Emirhan’a gösterdiğin sarı kart mı doğru yoksa 45+1’de Sadık’a yaptığında Rafa Silva’ya gösteremediğin sarı kart mı? Kontrolsüz hareket, ayağa basmadır. 57. dakikada Uduokhai topu çok temiz aldı, ama hakem anlamsız bir faul çaldı. Kartlar oturmuyor, fauller kabul görmüyor, düdükten sonra topa vuranlara kart çıkmıyor.
Sadık’ın Muçi’ye yaptığı kontrolsüz hareket net bir sarı kart gerektiriyordu ama FIFA kokartlı hakem bunu vermedi. Verdiği birkaç doğru sarı kart var tabii ki, Da Costa’nın ikinci sarıdan kırmızı kartı da doğruydu. Bir zahmet onları da versinler… İyi şeyler yazmak istiyoruz, fakat yazdırmıyorsunuz.
Geçen sezon başında Ahmet Nur Çebi’yi, İsmael konusunda, “Valerien’i derhal göndermezsen sen de büyük sıkıntı yaşarsın” diye uyarmıştım. Başkan inanmadı, sezona İsmael’le başladı ve sezonu heba etti. Sonra kendisi de nasıl gitti biliyorsunuz.
Lafı, evelemeden gevelemeden söylüyorum; Hasan Arat, Gio ile devam ederse Çebi’den daha kötü bir şekilde gidecek gibi geliyor bana. Dünyanın en kötü teknik direktörü, elindeki kadronun gerçeklerine göre hareket etmek varken, kafasının dikine gidip yanlışta ısrar eden kişidir. Giovanni tam olarak böyle. Beşiktaş 1-0 öndeyken, “Kasımpaşa en az bir gol atar, Beşiktaş bu maçı kazanamaz, kaybederse de şaşırmam” diye tweet attım.
Muçi on numara, Semih santrafor, ama adam bunlardan kanat oyuncusu yapmaya çalışıyor. İkisini de bitiriyor, farkında değil. Semih, İmmobile’nin yedeğidir, Muçi de Rafa’nın. Futbolun matematiği bu. Gerisi maceradır. Joao Mario diye etkisiz bir eleman var, kırk takımım olsa bu haliyle birinde oynatmam ama Gio ne hikmetse ya on bire koyuyor ya da ilk fırsatta oyuna alıyor.
İmmobile sakatlanmış, işte sana fırsat: Semih’i santrafora çek, sol kanada da Can Keleş’i yerleştir, takım kendine gelsin. Anlatamadık arkadaş, Semih ve Muçi’yi önlerine koyduğunda senin kanat beklerin resmen işkence görüyorlar. Masuaku’nun iki büyük hatayı da aynı pozisyonda yapmasının sebebi bu. Yanında kimse yoktu, risk aldı ve kaybetti. Lig çok uzun, kayıpların telafisi var ama görünen köy de kılavuz istemez. Gio derhal gönderilmezse birkaç hafta sonra gider ama giderken yönetimi de götürür!
Beşiktaş’ın derdine düşüp Sami hoca öğrencilerinin haklarını yemeyelim. Hadlerini bilerek oynadılar. Futbol basit bir oyundur, zor olan onu basit oynamaktır, diyen Cruyff’un toprağı bol olsun. Burada bir vatandaşı o basit oyunu her hafta katlediyor!
Dünyanın en güzel stadyumunda maçtan önce muhteşem bir ışık gösterisi, taraftarın coşkusunu artırdı. Yönetici Çağlayan Tuğal’ı emeklerinden dolayı tebrik ediyorum.
Süper Lig’in mütevazi takımı Kasımpaşa, oyunu çirkinleştirmeden Beşiktaş’la başabaş bir futbol oynamaya gayret gösterdi ve pozisyonlar buldu. Ancak isabetsiz vuruşlarla golü bulamadı.
Daha maçın başında Beşiktaş hücumunda savunma arkasına sarkan Rafa Silva, ceza sahasına girerken Sadık ile girdiği mücadelede yerde kaldı ve faul bekledi. Hakem Zorbay Küçük, oyunu devam ettirdi. VAR’a bile gitmedi. Pozisyon aslında kırmızı karttı ve burada Zorbay Küçük, bu kararı veremedi.
Beşiktaş, oyundaki topla oynama süresi daha fazla olmasına rağmen bir türlü gol yollarında organize olamadı. İlk yarı genel olarak başa baş bir mücadeleye sahne oldu. Uzatma dakikalarında Semih’in gayretle topa sahip olmasının ardından Masuaku’nun muhteşem ortasında ceza sahası arkasında topla buluşan Muçi, Beşiktaş’ı öne geçiren golünü attı.
İlk yarıda çok etkili olmayan İmmobile yerine, Beşiktaş’ın tüm futbol otoriterleriyle çok üstünde durduğu Mustafa Hekimoğlu ikinci yarıda sahadaki yerini aldı. Kasımpaşa yine çok rahat şut imkanları bulurken 54. dakikada Winck ile 1-1’lik beraberliği yakaladı. Beşiktaş’ta golün sahibi Muçi, 65. dakikada yerini Mario’ya bıraktı. Hemen arkasından Kasımpaşa bir kez daha çerçeveyi buldu.
Bitime 10 dakika kala N’dour ve Emirhan’ı oyundan alan Bronckhorst, yerlerine Salih ve ilk kez Can’a fırsat verdi. Beşiktaş’ın derbi maçının şokunu henüz atamadığı görüldü. Kasımpaşa defansı, Beşiktaş’ın hücumcularını faulle keserek sarı kart yağmuruna tutuldu. Son dakikada Kasımpaşa, 3. golü buldu ve skoru belirledi. Beşiktaş, bu skorla Süper Lig’de büyük bir yara aldı.
Beşiktaş – Kasımpaşa Maçı: Ciro Immobile’nin Sakatlığı