Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi’ne katılma yolunda kritik bir maç için sahaya çıktı. Dolmabahçe Stadyumu’nda muhteşem bir taraftar desteğiyle, hibrit çim zemin üzerinde oynamaya hevesli bir şekilde başladılar. Maçın 7. dakikasında, Masuaku’nun sert şutu kaleciden döndü ve bu fırsatı değerlendiren Immobile, takımını öne geçirdi. İlk yarı boyunca Beşiktaş, oyunun kontrolünü elinde tutarak rakiplerine üstünlük sağladı. Semih’in büyük çabalarına rağmen, ilk yarıda başka gol bulmakta zorlandılar.
İkinci yarıda ise, Rumen hakemin tartışmalı kararlarını izlemek zorunda kaldık. Sanki Lugano forması giymiş gibiydi. Lugano, durumu eşitlemeyi başarsa da, Gedson’un muhteşem Rafa Silva ile yaptığı verkaç sonrasında attığı golle Beşiktaş, durumu 2-1’e taşıdı.
Hemen ardından Rafa, klasını konuşturarak farkı ikiye çıkardı ve taraftara derin bir nefes aldırdı. Daha 1 dakika geçmeden, Immobile ile 4. golü buldular. Uzatma dakikalarında son sözü ise Salih Uçan söyledi ve Beşiktaş, “Ben bu turu bırakmam, Avrupa’da ben de varım!” mesajını verdi. Lugano’nun geçtiğimiz yıldan beri diline pelesenk olan ’10 dakikada 3 gol’ meselesi de böylece kapandı; gereken cevap sahada 6 dakikada 3 gol atarak verildi. Beşiktaş taraftarı, muazzam bir birlik ve beraberlik içinde takımına destek verdi. Hatta maçın ikinci yarısında tribünlerin rakip takım topu ayağına aldığı anda yaptığı ıslıklar, bir ses desibel rekoru kırmış olabilir. Bu birliktelik, Beşiktaş’ı daha ileri noktalara taşıyacaktır.
Beşiktaş, adeta bir zamanların Tyson’ı gibi! Vurduğunu devirmekte. Kartal ile kavgaya girecekseniz, 90 dakikadan fazlasına yetecek bir enerjiye sahip olmalısınız… Aksi halde, dün geceki Lugano gibi yere serilmeniz kaçınılmaz. İlk maç sonrası, kafaya takılacak pek bir şey olmadığını o günkü yorumda belirtmiştim ve rövanş için ‘Rafa Yeter’ manşetini atmıştım. Manzara malum! Kral Rafa, Beşiktaş’ın kalitesini çok yukarı çekti, gollerin efendisi Immobile de öyle. Onlar geldikten sonra Gedson’un da coştuğu bir gerçek.
İlk düdükle birlikte önde baskı uygulayan Beşiktaş, Lugano’ya nefes aldırmadı ve Immobile ile golü bulduktan sonra beş net pozisyon daha yakaladı. Bunlardan ikisi çizgiden çıkarıldı, diğerlerinde ya kaleci başarılı oldu ya da son vuruşlar etkisiz kaldı. İlk yarının tek golle bitmesi, aslında bir futbol şakası gibiydi. Lugano, son gücünü kullanıp ikinci yarının başlarında golü bulunca oyunu soğutmaya çalıştı fakat bu sadece yedi dakika sürebildi. Üç yıldız aynı anda parlayınca, Lugano mecburen söndü.
Gedson, topu Semih’e verip kendisi savunma arkasına sarkarken Rafa, topu RAFA KALDIRDI ve ardından Gedson köşeye bıraktı. Hazırlanış anlamında yılın en iyi gollerinden biriydi bu. Kalan bölümde de bu üçlü her topla buluştuğunda ya gol attılar ya da net pozisyon buldular. Bir anda Rafa ve Immobile ile fark açıldı, havalı gelen Lugano beşlik oldu ve iş bitti… Beşiktaş artık Avrupa Ligi’nde! Kutlu olsun. Maç boyunca her Beşiktaşlı çok koştu, kompakt futbolun en iyi örneklerinden birini sergilediler. Lugano da uydurmaya çalışınca harika bir maç izledik. NOT: Ayıptır söylemesi (!), Rafa, Immobile, Gedson üçlüsü zamanın Metin, Ali, Feyyaz’ı gibi olma yolunda ilerliyorlar… Yolları da, bahtları da açık olsun.
Beşiktaş Transfer Döneminde Sol Bek Arayışlarını Hızlandırdı